Son günlerde gazetelerde, televizyonlarda bir Z kuşağıdır gidiyor. Aşağı Z kuşağı,yukarı Z kuşağı…
Vay efendim, dünyayı değiştireceklermiş…Şöyle yapacaklarmış, böyle edeceklermiş…Kelli felli akademisyenler, gazeteciler, yorumcular bunu yazıyor, bunu konuşuyor.
Merak ettim…Biraz araştırdım…Nedir bu Z kuşağı?..Çok çeşitli değerlendirmeler var. İşin özeti şu…
2000 yılından sonra doğanlar için bu tabir kullanılıyor. Milenyum çağının çocukları …Teknoloji ve internet döneminin nesli…Analitik düşünme kaabiliyetleri olduğu söyleniyor. Takım çalışmasını sevmezlermiş. Bireysel başarıya inanıyorlar ve çoğunlukla yalnızlığı seviyorlar. Özgüvenleri çok yüksekmiş…Özgürlüklerine çok düşkünler…Bağımsız olmaya çok meyilliler…Onlar için imkansız yokmuş. Başaramayacakları hiçbir iş olamazmış. Buraya dikkat…Kuralların onlar için bir bağlayıcılığı olmazmış. Ailenin ve akrabaların yolundan gitmeyip, kendi yolunu çizerlermiş. Büyüklerin ve geçmişin değerlerine itibar etmezlermiş. Çok tuhaf…Milli değerleri zayıfmış…Evrensel değerler onlar için öncelikli imiş!.. Bilgiye çok çabuk ulaştıkları için, hemen netice almayı severler. Her şeyden çabucak sıkılabilirler…Haksızlığa tahammül edemezler. Haklarını almak için hemen harekete geçerler….Vs…vs…
Bunları okuyunca insanın aklı duracak gibi oluyor…Bu gençlerin tamamı tek tip insan olabilir mi?…Kalıptan çıkmış, klonlanmış gibi…Bunun akıl ile, mantık ile izahı var mı?..Yani şimdi biz böyle bir gençlik mi yetiştiriyoruz?…Bundan 15-20 yıl sonra iş hayatını, kamu yönetimini ve devleti bunlara mı teslim edeceğiz?…Yukarıda ifade edilenler doğru ise, bu bir felaket olur. Tek kelime ile bunlar vatanı-milleti satarlar…Hatta, düşmana bedavaya teslim ederler…
Samimiyetle ifade edeyim ki, ben bu tespitlerin doğru olduğuna inanmıyorum. Kısmen doğruluk payı olabilir ama …Gençlerin büyük bir ekseriyetinin bu şekilde olduğu kanaatinde değilim. Böyle saçmalık olur mu? Nişantaşı’nda büyüyen biri ile, Anadolu’da bir köyde yada kasabada büyüyen bir genç aynı hassasiyetleri taşır mı? Hayata bakışı, öncelikleri bir olur mu?…Buna imkan yok…
Kamuoyuna bu fikri pompalıyorlar. Toplumda daha ziyade varlıklı ve seküler hayatı tercih eden bazı ailelerin çocukları arasında Z kuşağı için tarif edilen özellikleri taşıyanlar olabilir. Fakat bunların oranı çok yüksek değil…Yüzde beş olsun, hadi yüzde on olsun…
Niçin sürekli böyle bir konu gündemde tutuluyor?.. İşte zurnanın zırt dediği nokta burası… Bunun bir proje olduğunu düşünüyorum. Evrensel, yani uluslar arası bir proje…Sadece ülkemizde değil, dünya insanının böyle olması isteniyor. Bunun için çok ciddi çalışmalar var.
Şöyle ki…Gelecek dönemde ülkemizde, milliyeti, dini, tarihi, vatan ve bayrak hassasiyeti olmayan bir nesil yetiştirmek isteniyor. Hatta, cinsel manada hassasiyeti olmayan bir gençlik…Çeşitli sivil toplum örgütleri buna öncülük ediyor.
Evet…Bu proje özellikle üniversite camiasında etkin bir şekilde uygulanıyor…Dünyalı bir gençlik hayali bu…Milenyum gençliği böyle olduğu için değil, böyle olmasını arzu ettikleri için gündemde tutuyorlar…
Yani… Türkiye’de yetişen bir genç ile, Almanya, Fransa, ABD..vs. ülkelerde yetişen gençlik aynı kalıpta olsun. İnançları, öncelikleri, lisanı, dünya görüşü ortak olsun…Bütün dünyada değerleri aynı olan bir kuşak yetiştirilmek isteniyor. Böylece farklılıklar ortadan kalkacak…Hatta ve hatta, nihayetinde ülke sınırlarına bile lüzum kalmayacak…Dünyalı bir nesil…
Daha evvelki dönemlerde çeşitli kuşaklar yok muydu?…Vardı elbette…68 kuşağı…80’lerin, 90’ların kuşakları gibi…Onlar halkın bağrından çıkan gençlerdi…Sağcı olsun, solcu olsun…Emperyalizme karşı, vatan, millet ve bayrak hassasiyetleri vardı.
Peki…Z kuşağı için böyle bir hassasiyetten söz eden var mı?…Tek kelime yok…Yani, dini, milliyeti, vatanı ve bayrağı olmayan bir nesil…Ülke bölünmüş, bölünmemiş..Umurunda olmayan bir kuşak…Aklına eseni hemen yapan, kanun, kural, ana-baba tanımayan bir gençlik!…Biz çocuklarımızı bunun için mi büyütüyoruz?…Bunun için mi üniversiteye yolluyoruz?…Vatanı , milleti satsınlar diye mi?…
Bu manada bir kuşak ayırımını reddediyorum. Biz dededen toruna tarihi, milli, dini hassasiyetleri aktaran bir milletiz. Bunu kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Önce evlatlarımızı, sonra vatanımızı, dinimizi ve namusumuzu elimizden ataşehir escort alırlar. Silahsız olarak, evlatlarımız eliyle ülkemizi işgal ederler…
Z kuşağı meselesini dayatanlara inat, ailenin, vatanın ve milletin birliğini, bütünlüğünü savunan, bunun için her türlü fedakarlığa hazır gençler yetiştirmeliyiz. Necip Fazıl’ın ifadesi ile, ‘kökü ezelde dalı ebedde bir gençlik’…
Kökü olmayanın dalı da olmaz. Kökünden kopan insanın nereye savrulacağı bilinmez. Kökü gibi, dalları da güçlü, meyvesi çeşitli ve lezzetli bir gençlik temennisiyle…