Uzun bir aradan sonra merhaba sevgili okurlar. Umarım tatiliniz , hayat telaşesin de verdiğiniz küçük molalar sizleri biraz rahatlatmıştır. Tatil demişken bende bu tatili fırsat bilip bol bol gözlem yapma fırsatı buldum.
Farklı ülkelerden ve değişik kültürlerden gelen , çeşitli aile modelleri ve dinamiklerini barındıran insan topluluğunu gözlemleyebileceğiniz en iyi yerlerden birisi de tatillerdir. Havuz başlarında , yemeklerde cafelerde ve hatta wc lerde dahi birbirinden çeşitli ve farklı hikayelere kulak misafiri olmamak pek mümkün değildir .
İşim gereği bu beni besleyen bir durum şikayetçi değilim ve hatta nereye gitsem bu tarz durumlar sıklıkla beni buluyor desem yeridir. Uzatmadan aslen her dönemin ortak derdi olduğunu gördüğüm iletişim (siz) lik sorununu konuşalım istiyorum.
İletişim nedir ?
İlk defa duyar gibi anlatayım ki baştan bir göz atmış olalım. Sevgili okurum iletişimin TDK açıklaması ; kişiler arasında, duygu, düşünce, bilgi, haber alışverişi, duygu, düşünce, bilgi ve haberlerin, akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılması” diye geçiyor. Bizim sanırım en zorlandığımız nokta “birbirine aktaramama, ulaşamama” . Konu her ne olursa olsun birbirini anlamamakta en ısrarcı tür sanırım bizleriz.
Samimi olarak söylüyorum 1 yaşındaki kedim bile bana ne istediğini detaylıca ses tonu hal ve hareketleri bedensel yönlendirmelerle anlatıyor. Bizler iletişimde bırakın anlamayı anlaşılmayı, tek taraflı benim dediğim benim doğrularım ve ben olarak kestirip atıyoruz.
Baştan iletiyi keserseniz ne olur arkadaşlar iletilmek istenen kanal olmadığı için aktarılamaz. Dolayısı ile herhangi bir iletişimden de bahsedilemez. Kaynak, mesaj, kanal, alıcı, geri bildirim öğelerine ek olarak ben bir kaç öğe daha eklemek istiyorum. Sabır, can kulağı, empati, analiz, söz tartımı, son olarak üslup. Artık süper ego balonlarımızın havasını indirmenin zamanı geldi.
Karşımızdaki canlı insan olmadığında bazen daha akıcı, net, ve sevgi dolu konuştuğumuz oluyor değil mi. Çiçeklerimizi sularken onlara üç beş güzel sözcük söyleyiveriyoruz ki ; bizi nasıl güzel hissettiriyor, adeta çiçekleri ruhumuzda açıyor. Bir sokak hayvanı anlamaya çalışıyoruz hüzünlü bakışlarından “kim bilir neler geldi başına “ diyoruz hassas kalpli insanlarız “İnsanız” çünkü. Peki bunu kendi türümüzden neden esirgiyoruz. Tahammülümüz kalmamış hiç kimseye ve hiçbir şeye. Mesela bir soru sormak istiyorum sizlere , hangi alanlarda kendinizi cömert olarak tanımlarsınız ve daha hangi konularda cömert olabileceğinizi düşündünüz mü? Anlamakta ve anlaşılmakta cömert olun.
Sebat edin insanlığa bazen gözleriniz büyüse de tükendiğinizi hissetseniz de bunu yapmaktan lütfen geri koymayın kendinizi. İnsan anlaşıldığı toprakta çiçek açarmış derler. Belli ki birbirimizin topraklarında açmaya en çok bizlerin ihtiyacı var önce bunu halledersek sonra bu toprağa neler ekeriz bir düşünsenize.
Anlayın önce kendinizi, anlayın çocukları, doğayı, hayvanları, bitkileri ,anlamaya çalışın dünyayı. Ruh taşıyan her şeyle iletişim kurun , tüm dünyada evrensel bir iletişim kanalı var ; adına sevgi diyorlar, bu dili kullanmaktan korkmayın. Öfkenizi, hırslarınızı, egonuzu, size ait olmayan dış etkenlerin bi şekilde bedeninize gönderdiği negatif yansımaları söküp atın. O duygular size ait değil, hiçbir zaman size ait olmadılar. Geçici hoşnutsuz misafirlerdi gitme vakitleri geldi hoşça uğurlayın onları.
Yeni bir dil, yeni diyaloglar, anlaşılan ve anlatılan ve tabii hissedilen kaliteli iletişim hepimizin hakkı. Bu konuda olabildiğince cömert olmamız dileği ile. Yine sevdiğim alıntılarla hepinize sağlıklı, güzel ve keyifli bir hafta diliyorum.
İletişim deniz gibidir. Kişilere göre farklı formüller uygulamak zorundasınız. Bir gün iki metrelik suya dalarsınız, bir gün on beş metreye dek tek nefesle inersiniz.
Alıntı-Ahmet Şerif İzgören
Etkili iletişim iki yönlü bir süreçtir, bir verici ile bir alıcı arasındaki düşünce alışverişidir. Her bir tarafın bu sürece katılımı geçmiş deneyler, değerler, ihtiyaçlar ve duygulardan çıkan kişisel algılamalara dayanır.
Alıntı-Bingaman
Sevgiler benden
Koç.Gülden Tanış