Her bölgenin mevsime, coğrafyaya, aktivitelerine ,talebe farklı nedenlere bağlı dönemsel farklılıkları vardır. Temel geliri turizm olan bölgelerde de kendi kendine bir turizm takvimi oluşur. Bu yazımda Şile’nin bu takviminden bahsedeceğim. Bu yazıyı saklayın derim çünkü şu an yazmama rağmen her yıl kullanabileceğiniz özel bir çalışma. Başka yerde zor bulursunuz böyle bir çalışmayı. Geçmişi de bugünü de yarını da işaretleyen çok özel bir takvim. Yapmanız gereken yazının başlığındaki nokta nokta kısma istediğiniz yılı yazmak, bu kadar basit…
Mayıs : Yaz sezonu öncesi daha önceki sezon yaşanan sıkıntıları yaşamamak için ilgililerle, paydaşlarla toplantı yapılması gündeme alınır.
Haziran : Turizm toplantısı yapılır,talepler aktarılır toplantıda alınan kararların hemen yerine getirilmesi kararı alınır. Turizm esnafı bu sene o sene der ve yaz hazırlıklarına başlar. Bu ayın 2 hafta sonu yağmur yağar, diğerlerinde de lise ve üniversite sınavlarından dolayı insanlar tatile çıkmayı ertelerler. Haziran kötü geçer maalesef. Gitti bir ay…
Temmuz : Yavaş yavaş hafta sonları günü birlikçiler Şile’ye gelmeye başlarlar. Şile’li başlar serzenişe, plajlar halkın, çok kalabalık, çok çöp var, trafik tıkanıyor, kaldırımlar işgal ediliyor vs vs… Hemen yerine getirilmesi gereken toplantı kararları sonraki ayı bekler.
Ağustos : Şile’nin taşıma kapasitesi taşmaya başlar, over turizm oluşur. Fazla kalabalığın getirdiği sıkıntılar artar, boğulma vakaları oluşur, bunu haber yapanlar suçlanır, etkisi 2 hafta sürer. 12 ay 4 mevsim turizm sloganlarının 1 ayı bu ay dolu dolu yaşanır. Toplantı kararları sonraki aya sarkar.
Eylül : Yasal avlanma boylarının altında balıklar afiyetle tutulup tüketilir ve bu sene balık bol olacak nidaları yükselir. Her sene coşkuyla hayallerde kutlanan Palamut Festivali bu sene de kutlanır. Eylül Şile’nin en güzel ayı tesellisi ile Kestane Karası fırtınası eşliğinde Eylül e de veda edilir. Unutmadan malum konu bir sonraki aya sarkar.
Ekim : Yaz sezonu çok kazananların dedikoduları yapılır, kimlerse o çok kazananlar artık ! 12 ay turizm sözünü dolduracak 11 ay var geride. Bu sene neden bol balık olmadığı, olmayacağı bu ayın ana gündemidir, sanki Karadeniz de balık türlerinin hızla yok olduğunu bilmezcesine… Genelde bu ay ülke gündemini değiştirecek bir şeyler yaşanır ve etkisini bizler de yaşarız. Bu ayın güzelliği boş meydanlarda çelenkler konuyor , törenler yapılıyor olsa da 29 Ekim. Unutuyordum toplantı konumuz artık bir sonraki seneye kalmaya doğru ilerliyor.
Kasım : Yavaş yavaş çekiliyoruz kabuğumuza. Rüzgarların, azgın denizlerin dünyanın farklı noktalarında turizm ürünü olarak kullanıldığını görmek istemezcesine bırakırız Şile’yi kendi haline. Asıl güzellikler kışta gizliyken çekiliriz kabuğumuza
Aralık : Şile’nin en sakin anları başlamıştır. Çoğu dükkan artık sadece hafta sonu açar kapısını, bazıları yaz sezonu sonrası terk bile ederler Şile de esnaflığı, hayallerini karşılamamıştır ! Şimdi başka yerleri örnek verme ayları başlar.Şile’nin Marmaris den eksiği yok fazlası var, Şile istanbul’un Bodrumu , Şile dünyanın en güzel yeri ama biz değerlendiremiyoruz vs vs..
Ocak : Yeni yıl yeni umutlar ve asla yapılmayacak sözlerin verildiği , bir önceki yılın kötü anıldığıaydır Ocak ayı. Aralık ayından pek farklı değildir. Dedikodu, hayal ,fantezi ayıdır Ocak
Şubat : Televizyonlardaki yemek programlarının çokluğundan mıdır , nedir bilinmez ama bu ayın gündemi Şile yemekleri. Hani hiçbir işletmenin yapmayı tercih etmediği o muhteşem ! Şile yemekleri bu ayı meşgul eder. Kamu kurumlarında toplantıların , ajans projelerinin gündemi meşgul edeceği aylardır kış ayları. İyi ki 3 gün kısa bu ay…
Mart : Normalde dünya gastronomisini Şile’ye çekecek bir ay ama malesef o özel ürünü hep beraber bitirdik . Kalkan balığının en güzel ayıydı halbuki Mart. Yaz yaklaşıyor yavaş yavaş birbirimizi gıdıklamaya başlarız. Yazın hangi festivallerin yapılması gerektiğini konuşuruz. Sözde turizm uzmanları kişilerin sağda solda ahkam keseceği turizm emektarlarını eleştireceği günlerdir bu günler. Üç maymunu oynarız bizler de. Yaz sezonu öncesi daha önceki sezon yaşanan sıkıntıları yaşamamak için ilgililerle, paydaşlarla toplantı yapılması gündeme alınır.
Nisan : 12 ay 4 mevsim turizmin ne çabuk gelmişiz 12 inci ayına. İlçenin adıyla özdeşleşmiş ürününün en güzel aylarıdır bahar ayları. Şile Bezi için gruplar Şile’ye gelmeye başlarlar ama yok mu o geçtiğimiz sene en kısa zamanda alınan kararları uygulayalım dediğimiz konular , işte onlar çıkmaya başlıyor karşımıza . Tur otobüsleriyle ilgili başlık o konulardan sadece ufak bir tanesi… Yaz sezonu öncesi daha önceki sezon yaşanan sıkıntıları yaşamamak için ilgililerle, paydaşlarla toplantı yapılması gündeme alınır.
Gelsin bir sonraki sene !
Merkezindeki turizm ile köylerindeki değerleriyle mikro ekonomileri faaliyete geçiren, üreten ve destekleyen daha sağlıklı, etik ve sorumlu bir turizm hayalimdir. Takvimde yazdıklarım kaybedince geri kazanılmayan zamanın kaybından başka konular değil. Kendim de dahil olmak üzere ilçe turizmini 45 gün kabul etmiş bir yaşantıdayız. Yarattığımız kısırdöngünün parçalarıyız. Deniz sezonu başlayınca fişi takıyoruz sezon bitince fişi söküyoruz, biz böyle kabullenmişken başkalarının bu ilçeyi 12 ay turizm olan bir destinasyon olarak görmesi ne kadar mümkün!
Her ay ertelenen kararları çok radikal işler sanmayın, hepimizin yaşadığı sorunların basit çözümlerini içeriyor. Olması gereken turizmde dünya trendlerini, corona sonrası turizmi, Şile’nin geleceğini, biyoçeşitliliği, turizmde gıdayı, hijyeni, sıfır atığı, geri dönüşümü, farklı olmayı, gastronomiyi konuşmak… Yeşil turizm nedir? Sorumlu turizm nedir ? Yeşil yıldızlı işletmeler nedir ? Alışveriş nereye gidiyor? Turizm nasıl şekilleniyor ? Kısa, orta, uzun vadede nasıl planlama yapılmalı ve benzer sürüyle konu, bizlerin tartışması gerekenler bunlar ama hepimiz yazdığım takvim sürecini yaşamayı tercih ediyoruz. Dayanışma sağlamak ve doğru bilgileri paylaşmak zorundayız. İnsanların arkasından değil yüzüne konuşalım ki doğru hedeflere ortak akılla gidelim. Dayanışmayı kişisel tercihlerin üzerine çıkarmadıkça toplum olarak geri dönüşü olamayacak bedeller öderiz , hep birlikte….