25 Eylül 2023 Pazartesi
spot_img

BİR ÇAY SOHBETİNDE…

BİR ÇAY SOHBETİNDE

Bugün geçen yaz tanıştığım psikolog bi arkadaşımla 3. veya 4. buluşmamızdı. Aradan epey geçmiş bu süre zarfında beyin kanaması geçirmiş sıkıntılı bi süreçten çıkmış. Dolayısı ile ona ikinci kez bahşedilen hayatının kıymetini daha iyi anlamakla beraber geçmişte kontrol edebildiği( ni sandığı ) durumları aslında geriye baktığımız da bizden bağımsız gelişen ve olağan dışı ilerleyen süreçleri ve devamını konuştuk. Oradan çıktık Malezya da geçirdiği zaman diliminden ve ona kattıklarından, green card çıkması ve mülakat sürecinden, derken konu yine ikili ilişkilere değindi. Özellikle evli çiftler olarak geniş aile faktörü , evliliğin ilk yılları, adaptasyon süreci ve eşlerin bu süreçde değişim ve tutumları ve sonuç olarak bizim kime dönüştüğümüz derken birden konu kendilerinden yaşça büyük ve iki tarafında iş dolayısı ile haftanın bazı günleri birbirlerinden ayrı kalan , 40 yıl önce 2 yaşındaki halini ve ebeveyn ilişkilerini hatırlayan komşularının düşünce itibari ile ne kadar geniş kapsamlı ve ince fikirli olduğundan bahsetti. 15 yıllık evli olan bu çiftimiz birbirlerini hala ilk gün gibi sevip saygı duyuyorlarmış. Adamın neticelenmemiş bi sağlık durumu olmuş ve o süre zarfında eşine söylediği şey “ ölümü bi kavuşma olarak görüyorum ve hoşnutluk ile karşılıyorum. Benden sonra depresyonlara girip yıllarını heba etmeni asla istemiyorum. Yasını tut ,belli bi zaman üzüntünü yaşa ve artık bu durumla barışıp hayata kaldığın yerden devam et. Bi karadeniz turuna çık mesela, çocuklarımızla anılar biriktir mutlu yıllarımızın üzerine yenilerini ekle. Yeniden aşık olabilirsin, yeniden evlenebilirsin ben bunun için mutlu olurum çünkü artık bu dünya da sizinle değilim hayatı kendine zindan etmenin kimseye bi faydası olmaz” diye devam eden ve bunu başbaşa da değil arkadaşlarıyla oturdukları masada söyleyebilecek bir insanı kaç kere görebiliriz ki? Bu düşünceye gelene kadar insan kaç tecrübe , kaç yaşanmışlık , kaç duygusal iniş çıkış sığdırır ömrüne?

Bir başka evli çift ise erkek olanın aynı şehir de yaşayan ailesinin yanına bayramlaşmaya gidiyorlarmış. Yolda olan çiftimiz yoğun trafik vs derken çok geç kalmışlar aile evine ve diğer planları iptal olmuş. Tüm stres ve yorgunluk yüzlerine yansımış doğal olarak. Erkeğin annesi herkesin oda da olduğu zaman “oğlum kusura bakma bizim yüzümüzden tüm günün bitti, planın bozuldu” demiş oğluna. Oğlu “ planım değil anne planımız eşim ve benim planım bozuldu ben artık tek kişi değilim hayatımda sadece siz yoksunuz eşim ve onun da ailesi, değerleri planları var bizi bi bütün olarak düşünüp davranın ve konuşun“ demiş. Eşi duruma çok bozulsa da bu hassasiyette ve farkındalık da olduğu için kocasına herhangi bişey söylememiş. Evlilikle beraberinde bazı değişimleri ve öncelikleri gerektiriyor hiç süphesiz. Bu hikayenin çok evvelinde yaşanmışlıkları da var elbette. Geleneksellik yeni dünyanın hızına ve dönüşümlerine göre form değiştiriyor, değiştirmeli de. Hiç birşeyin aynı kalmadığı bi sistemde sen sabit kalamazsın. Sürekli hareket halinde dönen bi çark dişlisinde sen durmaya çalışırsan ne olur? Kırarsın,kırılırsın. Ataerkilliğin içinde barındırdığı tek elde olan saygıyı aile üyelerine eşit bi payda dağıtıyor ve iletişimi ,kişisel alanları güvenli çembere alıyor bazı hayırlar. Değer veren değer görür, sevgi ve saygı hak edilirin birkez daha altını çizerek yaşamda deneyimliyoruz. Dönüşüm korkutucu değil , tam tersi dönüşüm adil ve insanca. Beraberinde nezaketle zarif bir davranış şekline dönüşüyor insan iletişimi. Aynen olması gerektiği gibi . Bugün bir çok kazanım edindim ve böylesi de varmış dedim kendi kendime. Hayatta öteki türlüsü de var. Kendi değerini ve gücünü elindeki imkanlara maddi kaynaklara göre belirleyenler, para kimdeyse söz hakkı onda olarak görenlere ve maddi gücüyle size sunduklarını lütufmuş gibi hissettiren tüm geniş aile , arkadaş, akraba , patrona vs dışarıdan bi göz olarak bakın. Bunları konuşanlar zaten elinde başka bişeyi olmayan insanlar oluyor. Çünkü ya kendilerine de bu şekilde davranılmış diğer türlüsünü bilyorlar yada maddi güçten başka hayatlarında ki insanlara verecek hiç insani duygulara sahip değiller. Siz değerlerinizi ölçeklendirmeyin . İlla bi ölçeklendirme gerekecekse bu değerimin üstüne daha ne katabilirim olsun. Bakın tanımadığımız ama konuşulmaya değer bulduğumuz insanlar arkalarından haberleri olmadan dahi iyi konuşturuyorlar. Arkadaşım bana, ben size , siz de bi başkasına belki bu iyi davranışlardan bahsettikçe yayılacak güzellikler. Sevdiğiniz sevildiğiniz , saygı duyduğunuz ve saygı duylan olduğunuz insanlarla çevrelensin dört bi yanınız.

Sevgiler benden
Koç. Gülden Tanış

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img
spot_img
spot_imgspot_img
http://www.dusemimarlik.com/spot_img
spot_imgspot_img
spot_imgspot_img
spot_imgspot_img

POPÜLER HABERLER

BİR ÇAY SOHBETİNDE…

BİR ÇAY SOHBETİNDE

Bugün geçen yaz tanıştığım psikolog bi arkadaşımla 3. veya 4. buluşmamızdı. Aradan epey geçmiş bu süre zarfında beyin kanaması geçirmiş sıkıntılı bi süreçten çıkmış. Dolayısı ile ona ikinci kez bahşedilen hayatının kıymetini daha iyi anlamakla beraber geçmişte kontrol edebildiği( ni sandığı ) durumları aslında geriye baktığımız da bizden bağımsız gelişen ve olağan dışı ilerleyen süreçleri ve devamını konuştuk. Oradan çıktık Malezya da geçirdiği zaman diliminden ve ona kattıklarından, green card çıkması ve mülakat sürecinden, derken konu yine ikili ilişkilere değindi. Özellikle evli çiftler olarak geniş aile faktörü , evliliğin ilk yılları, adaptasyon süreci ve eşlerin bu süreçde değişim ve tutumları ve sonuç olarak bizim kime dönüştüğümüz derken birden konu kendilerinden yaşça büyük ve iki tarafında iş dolayısı ile haftanın bazı günleri birbirlerinden ayrı kalan , 40 yıl önce 2 yaşındaki halini ve ebeveyn ilişkilerini hatırlayan komşularının düşünce itibari ile ne kadar geniş kapsamlı ve ince fikirli olduğundan bahsetti. 15 yıllık evli olan bu çiftimiz birbirlerini hala ilk gün gibi sevip saygı duyuyorlarmış. Adamın neticelenmemiş bi sağlık durumu olmuş ve o süre zarfında eşine söylediği şey “ ölümü bi kavuşma olarak görüyorum ve hoşnutluk ile karşılıyorum. Benden sonra depresyonlara girip yıllarını heba etmeni asla istemiyorum. Yasını tut ,belli bi zaman üzüntünü yaşa ve artık bu durumla barışıp hayata kaldığın yerden devam et. Bi karadeniz turuna çık mesela, çocuklarımızla anılar biriktir mutlu yıllarımızın üzerine yenilerini ekle. Yeniden aşık olabilirsin, yeniden evlenebilirsin ben bunun için mutlu olurum çünkü artık bu dünya da sizinle değilim hayatı kendine zindan etmenin kimseye bi faydası olmaz” diye devam eden ve bunu başbaşa da değil arkadaşlarıyla oturdukları masada söyleyebilecek bir insanı kaç kere görebiliriz ki? Bu düşünceye gelene kadar insan kaç tecrübe , kaç yaşanmışlık , kaç duygusal iniş çıkış sığdırır ömrüne?

Bir başka evli çift ise erkek olanın aynı şehir de yaşayan ailesinin yanına bayramlaşmaya gidiyorlarmış. Yolda olan çiftimiz yoğun trafik vs derken çok geç kalmışlar aile evine ve diğer planları iptal olmuş. Tüm stres ve yorgunluk yüzlerine yansımış doğal olarak. Erkeğin annesi herkesin oda da olduğu zaman “oğlum kusura bakma bizim yüzümüzden tüm günün bitti, planın bozuldu” demiş oğluna. Oğlu “ planım değil anne planımız eşim ve benim planım bozuldu ben artık tek kişi değilim hayatımda sadece siz yoksunuz eşim ve onun da ailesi, değerleri planları var bizi bi bütün olarak düşünüp davranın ve konuşun“ demiş. Eşi duruma çok bozulsa da bu hassasiyette ve farkındalık da olduğu için kocasına herhangi bişey söylememiş. Evlilikle beraberinde bazı değişimleri ve öncelikleri gerektiriyor hiç süphesiz. Bu hikayenin çok evvelinde yaşanmışlıkları da var elbette. Geleneksellik yeni dünyanın hızına ve dönüşümlerine göre form değiştiriyor, değiştirmeli de. Hiç birşeyin aynı kalmadığı bi sistemde sen sabit kalamazsın. Sürekli hareket halinde dönen bi çark dişlisinde sen durmaya çalışırsan ne olur? Kırarsın,kırılırsın. Ataerkilliğin içinde barındırdığı tek elde olan saygıyı aile üyelerine eşit bi payda dağıtıyor ve iletişimi ,kişisel alanları güvenli çembere alıyor bazı hayırlar. Değer veren değer görür, sevgi ve saygı hak edilirin birkez daha altını çizerek yaşamda deneyimliyoruz. Dönüşüm korkutucu değil , tam tersi dönüşüm adil ve insanca. Beraberinde nezaketle zarif bir davranış şekline dönüşüyor insan iletişimi. Aynen olması gerektiği gibi . Bugün bir çok kazanım edindim ve böylesi de varmış dedim kendi kendime. Hayatta öteki türlüsü de var. Kendi değerini ve gücünü elindeki imkanlara maddi kaynaklara göre belirleyenler, para kimdeyse söz hakkı onda olarak görenlere ve maddi gücüyle size sunduklarını lütufmuş gibi hissettiren tüm geniş aile , arkadaş, akraba , patrona vs dışarıdan bi göz olarak bakın. Bunları konuşanlar zaten elinde başka bişeyi olmayan insanlar oluyor. Çünkü ya kendilerine de bu şekilde davranılmış diğer türlüsünü bilyorlar yada maddi güçten başka hayatlarında ki insanlara verecek hiç insani duygulara sahip değiller. Siz değerlerinizi ölçeklendirmeyin . İlla bi ölçeklendirme gerekecekse bu değerimin üstüne daha ne katabilirim olsun. Bakın tanımadığımız ama konuşulmaya değer bulduğumuz insanlar arkalarından haberleri olmadan dahi iyi konuşturuyorlar. Arkadaşım bana, ben size , siz de bi başkasına belki bu iyi davranışlardan bahsettikçe yayılacak güzellikler. Sevdiğiniz sevildiğiniz , saygı duyduğunuz ve saygı duylan olduğunuz insanlarla çevrelensin dört bi yanınız.

Sevgiler benden
Koç. Gülden Tanış

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_img
spot_img
spot_img
spot_imgspot_img
spot_imgspot_img
spot_imgspot_img
http://www.dusemimarlik.com/spot_img

POPÜLER HABERLER